Prio | Original string | Translation | — |
---|---|---|---|
They ate away everything. Asteroids. Ships. Some say they even consume entire planets. | Her şeyi yediler. Asteroidleri, Gemileri. Bazıları koca bir planeti yediklerini söyler. | Details | |
They ate away everything. Asteroids. Ships. Some say they even consume entire planets. Her şeyi yediler. Asteroidleri, Gemileri. Bazıları koca bir planeti yediklerini söyler. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
Then they started... harvesting. | Öyleyse hasata başladılar demektir. | Details | |
Then they started... harvesting. Öyleyse hasata başladılar demektir. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
They didn't care for anybody, they didn't even answer our attempts to communicate. They just appeared and it seemed like they didn't care about anything at all. | Kimse umurlarında değil, iletişim kurmak için yaptığım aramalara bile cevap vermediler. Öylece ortaya çıktılar ve kimsenin ne yaptığı ile ilgilenmiyorlar gibi. | Details | |
They didn't care for anybody, they didn't even answer our attempts to communicate. They just appeared and it seemed like they didn't care about anything at all. Kimse umurlarında değil, iletişim kurmak için yaptığım aramalara bile cevap vermediler. Öylece ortaya çıktılar ve kimsenin ne yaptığı ile ilgilenmiyorlar gibi. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
But the Xsotan were different. Cold. Careless. | Ancak Xsotan farklıydı. Soğuk ve Umarsız. | Details | |
But the Xsotan were different. Cold. Careless. Ancak Xsotan farklıydı. Soğuk ve Umarsız. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
We knew aliens. Since the great rise of technology 600 years back, everybody knew how to build and use space ships. This is how we all colonized space in the first place. | Teknolojinin büyük yükselişinden beri 600 Yıldır uzaylıları biliyorduk. Herkes nasıl uzay gemisi yapacağını ve kullanacağını biliyordu. Bu şekilde uzayda ilk defa kolonileşmeye başladık. | Details | |
We knew aliens. Since the great rise of technology 600 years back, everybody knew how to build and use space ships. This is how we all colonized space in the first place. Teknolojinin büyük yükselişinden beri 600 Yıldır uzaylıları biliyorduk. Herkes nasıl uzay gemisi yapacağını ve kullanacağını biliyordu. Bu şekilde uzayda ilk defa kolonileşmeye başladık. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
A few hundred years back, an alien species appeared in the center of the galaxy. The Xsotan. | Birkaç yüz yıl önce, galaksinin merkezinde uzaylı bir tür belirdi. Xsotan. | Details | |
A few hundred years back, an alien species appeared in the center of the galaxy. The Xsotan. Birkaç yüz yıl önce, galaksinin merkezinde uzaylı bir tür belirdi. Xsotan. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
Finally we decided that we could not wait any longer. We took off and left behind beacons that would lead the members of the Operation Exodus to this place. | Sonunda artık bekleyemeyeceğimize karar verdik. Çıktık ve Exodus Operasyonunun üyelerini bu yere götürecek olan vericileri bıraktık. | Details | |
Finally we decided that we could not wait any longer. We took off and left behind beacons that would lead the members of the Operation Exodus to this place. Sonunda artık bekleyemeyeceğimize karar verdik. Çıktık ve Exodus Operasyonunun üyelerini bu yere götürecek olan vericileri bıraktık. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
Nothing went according to plan. Most members of the alliance weren't even agreeing on where we should go. | Hiç bir şey plana göre gitmedi. İttifakın bir çok üyesi daha nerede ayrılacağımıza dair bile mütabık olamadı. | Details | |
Nothing went according to plan. Most members of the alliance weren't even agreeing on where we should go. Hiç bir şey plana göre gitmedi. İttifakın bir çok üyesi daha nerede ayrılacağımıza dair bile mütabık olamadı. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
But we had come too far and invested too many resources, so we had to go through with Operation Exodus. But it was too disorganized. | Fakat çok ilerledik, çok fazla kaynak yatırımında bulunduk, Exodus Operasyonu ile devam etmeliyiz. Ama Operasyon organize olmaktan çok uzak. | Details | |
But we had come too far and invested too many resources, so we had to go through with Operation Exodus. But it was too disorganized. Fakat çok ilerledik, çok fazla kaynak yatırımında bulunduk, Exodus Operasyonu ile devam etmeliyiz. Ama Operasyon organize olmaktan çok uzak. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
The alliance was weakened, and there were thousands of factions arising out of the chaos. | İttifak zayıfladı, ve kaosun içinden binlerce farklı birlik yükseldi. | Details | |
The alliance was weakened, and there were thousands of factions arising out of the chaos. İttifak zayıfladı, ve kaosun içinden binlerce farklı birlik yükseldi. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
They tore the galaxy to shreds. Billions of lives were lost. Entire sectors just disappeared. It was a slaughter. And the worst part? We never even saw a single Xsotan ship. | Galaksiyi parçalarına ayırdılar. Milyarlarca yaşam yok oldu. Kocaman sektörler yok oldu. Bu bir soy kırımdı. En kötü yanı ise bir tane bile Xsotan gemisi görmedik. | Details | |
They tore the galaxy to shreds. Billions of lives were lost. Entire sectors just disappeared. It was a slaughter. And the worst part? We never even saw a single Xsotan ship. Galaksiyi parçalarına ayırdılar. Milyarlarca yaşam yok oldu. Kocaman sektörler yok oldu. Bu bir soy kırımdı. En kötü yanı ise bir tane bile Xsotan gemisi görmedik. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
Then they hit us. We didn't know if they knew what we were planning or if it was just a coincidence, but subspace rifts started to appear. | Sonra bizi vurdular. Bunu planladıklarından yada tamamen tesadüf oluşundan haberimiz yoktu. fakat alt uzay yırtıkları açılmaya başlamıştı. | Details | |
Then they hit us. We didn't know if they knew what we were planning or if it was just a coincidence, but subspace rifts started to appear. Sonra bizi vurdular. Bunu planladıklarından yada tamamen tesadüf oluşundan haberimiz yoktu. fakat alt uzay yırtıkları açılmaya başlamıştı. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
Half the galaxy had agreed to join us, and we proceeded with the preparations. | Galaksinin yarısı bize katılmaya ikna oldu, bizde hazırlıklara başladık. | Details | |
Half the galaxy had agreed to join us, and we proceeded with the preparations. Galaksinin yarısı bize katılmaya ikna oldu, bizde hazırlıklara başladık. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
We hoped that this might give us enough time to find a strategy to beat them. | Bunun bize onları yenecek yeni bir strateji bulmamıza zaman sağlayacağını umduk. | Details | |
We hoped that this might give us enough time to find a strategy to beat them. Bunun bize onları yenecek yeni bir strateji bulmamıza zaman sağlayacağını umduk. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
|||
We realized that the Xsotan were expanding their territory from the center of the galaxy, so we thought the best move would be to journey to the edge of the galaxy. | Xsotan'ın galaksinin merkezindeki bölgesini genişlettiğini fark ettik, ardından düşündük ki en iyi hareket galaksinin kenarına gitmek. | Details | |
We realized that the Xsotan were expanding their territory from the center of the galaxy, so we thought the best move would be to journey to the edge of the galaxy. Xsotan'ın galaksinin merkezindeki bölgesini genişlettiğini fark ettik, ardından düşündük ki en iyi hareket galaksinin kenarına gitmek. You have to log in to edit this translation.
or Cancel
|
Export as